Dikkat, plastik çıkabilir !

Merhaba;

Sadece Kulak Burun Boğaz Hastalıklarını değil tüm tıp alanını ilgilendiren ancak üzerinde biz hekimlerin de pek durmadığı ‘Plastik’ ten konuşalım ve bize sık söylenen öğretilmiş eksik bilgileri tamamlayalım.

Petrol yan sanayi ürünü olan plastikler; hafif, ucuz ve dayanaklı olması nedeniyle son 70 yılda kullanımı giderek arttı. Öle ki artık anne rahminde bebeğin beslenmesini sağlayan plasentadan tutun, birçok balığa kadar; canlı dokulardan alınan örneklerden mikro-plastikler çıkıyor.

Hemen hemen hepimiz de doğa ve sağlığımız için bu plastiklerin zararlı olduğunu biliyoruz. Peki neden bu kadar çok kullanıyoruz ?

Çünkü bize söylenen ve bir nevi içimizi rahatlatan EKSİK bilgi yüzünden. Bu ne?

XXX (PLASTİK ÜRÜNLERİ GERİ DÖNÜŞTÜRELEBİLİR !!!) XXX (O yüzden de rahat rahat kullanırız belki !!! )

Ama durum hiç de böyle değil.

Sektörde; plastik yerine kullanılabilecek daha ucuz ürün yok. Bu yüzden çevremiz ve sağlığımız için büyük tehdit olması; kullanan sektörler açısından pek de önemli değil. Sağlık ve çevre düşmanı herkes tarafından bu kadar bilinen plastik üretimi ve kullanımına nasıl devam edilecek ?

Pozitif uyaranlarla beynimizi destekleyerek. Çünkü pozitif sözler, davranışlar, uyarılar her zaman beyindeki nöronlarımız tarafından daha çabuk kabul görür ve aralarında sinaps adını verdiğimiz bağlantıları kurarak bilinç altımızda değişmesi zor bilgiler oluşur. Bunun içindir ki geri dönüştürebilir simgesi; plastik şişelerin veya üzerindeki bilgi etiketinin üzerine yerleştirilmiş durumdadır. Oysa tüm plastik malzemelerin sadece ve sadece %10 unu dönüştürülebilir.Hatta bunların çoğu da yalnız bir kez dönüştürülebilir. Çünkü dönüşüm sağlandıkça plastik özelliğini kaybeder. Üç ve daha üzeri dönüştürülebilen plastik ise sanırım yok. Ayrıca geri dönüştürülebilir simgesin ortasındaki sayılar; kaç defa geri dönüştürülebilir olduğu değil, plastiklerin hangi sınıfa ait olduğunu ifade eder. Bu sınıflandırmadan sadece 1 ve 2 numaralı olanlar geri dönüştürülebilir. 1 veya 2 numaralı sınıfta olan plastik kirliyse; örneğin üzerinde yemek artığı varsa, geri dönüştürülmez. Tabi durumun böyle olması; sizi, pet şişeleri geri dönüşüm kutusuna atmanızı engellemesin. Ne kadar geri dönüşüm sağlanabilirse hem sağlığımız hem de çevremiz için o kadar faydalı olur.

Sınıflandırmada; bizler en çok 1 numaralı PET İfadesine aşinayız. Plastik şişe içerisinde tükettiğimiz sular bu grupta. 2 numaralı HDPE ise yine sık kullandığımız süt ve deterjan kaplarında, oyuncak ve poşetlerde kullanılıyor. Diğer gruptakilerle çok az karşılaşırız ama 7 numarayı mümkünse kullanmamız gerekir. Çünkü BPA olarak kısaltılmış Bisfenol-A kanser yaptığı kesin olan bir madde ve Diğer başlığı altında 7 numaraya konulmuş durumda.

Yoğun ve küresel plastik kullanımı ile, yakın bir zamanda burnumuzdan dahi plastik çıkabilir, ancak farkındalığınız sayesinde bu durumu engelleyebilirsiniz.

Hatta iyi haber, Avrupa’da plastik pipet kullanımı 2021’den beri yasak. Ülkemizde de alınan bazı kararlar oldukça olumlu ancak daha çoğuna ihtiyaç var.

Peki ne yapacağız ? ‘Yok, hiç kullanılmasın’ demek çok gerçekçi bir yaklaşım değil gibi. Ancak zorunlu ihtiyaçlar dışında plastik kullanımını olabildiğince azaltmak en iyi seçenek gibi duruyor. Marketten pet şişede su almamanın ve alışverişler için uzun süre kullanılabilir bez poşetler kullanmanın bile sorunun yarıdan fazlasını halledeceğini düşünüyorum.

Ek birşey daha, sağlığınızı veya çevrenizi düşünen arkadaşlarınızı son trend tabirlerden ‘Duyar kasmak’ gibi ifadelerle küçültmeyin ve aksine onlara destek verin. Çünkü küçük bir kar tanesi ile başlayıp büyüyen devasa kar topu; ülke yönetimlerini de etkileyip toplumsal sağlığımızı korumamızı sağlar. Umarım Greta Thunberg gibi caps yemem 🙂

Hepinize daha sağlıklı ve daha mutlu bir gün diliyorum.